Günümüz dünyasında küresel anlamda yaşanan gelişmeler, toplumların genel refah ve gelişiminin artırılması için eğitime erişim, işgücü piyasasına katılım ve karar alma aşamalarında kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanarak ülkelerin sürdürülebilir kalkınma sürecinde kadınlara yönelik ayrımcı yaklaşım ve uygulamaların önlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Bununla birlikte, toplumda kadınlar ve erkekler arasındaki sosyal, politik ve ekonomik gücün dengesiz dağılımı; diğer bir ifadeyle, kadınlara karşı ayrımcılık yapılması, kadına yönelik şiddeti doğurmakta ve şiddet önlenmedikçe ayrımcılık-şiddet sarmalı karmaşık bir yapıya bürünebilmektedir.

Dolayısıyla, ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde kadınlara ve kız çocuklarına insan onuruna yakışan bir hayat düzeyi sağlamaya yönelik gerekli tedbirlerin alınması ile kadınlar hem eşit hak, fırsat, kaynak ve sorumluluklara sahip olarak toplumsal hayatta aktif bir şekilde yer alacaklar hem de Anayasa’da güvence altına alınan pozitif ayrımcılık içeren yasa ve politika uygulamaları ile şiddeti normalleştiren durum ve davranış kalıpları üzerinde zihniyet değişikliği meydana gelmesi için önemli adımlar atılmış olacaktır.

Çünkü kadınların eşit hak ve fırsatlardan yararlanmaları ile toplumun genel refah düzeyi artacak ve toplumun genel dinamiklerinde önemli değişimler yaşanarak hem bireyler, çocuklar, gençler; nihayetinde aile ve toplum güçlenecek hem de gelecek nesillerin hakları korunmuş olacaktır.

Kadınların ve kız çocuklarının eğitim, ekonomik ve sosyal yaşama katılımları sürecinde kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanarak her türlü ayrımcılığın ve şiddetin engellenmesine yönelik Kurumumuza yapılan başvurular, kadın-erkek eşitliğinin gözetildiği politika, yasa ve uygulamaların geliştirilmesi amacı doğrultusunda incelenmektedir. Şartlarının var olması durumunda idarelere tavsiyelerde bulunarak izleme ve rehberlik görevini yerine getirilmektedir. Alanda iyileştirilmeye ihtiyaç duyulan konularda, tarafların görüş ve önerilerini dinlemekte ve kurumlar arası koordinasyona katkı sağlanmaktadır.

Bu bağlamda Kurumumuzun temel misyonlarından olan insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik yürüttüğümüz çalışma konularından bir tanesi de kadına yönelik şiddet olgusu olup, şiddetin ortadan kaldırılması amacıyla Kurumumuza yapılan başvurular, insan hakkı odaklı ve kadına yönelik şiddetin ayrımcılık temelli bir insan hakkı ihlali olduğu perspektifiyle incelemekteyiz.

Önemle vurgulamak isterim ki kadının insan haklarının korunması, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele süreci yalnızca kadınların ve kız çocuklarının meselesi değildir. Dolayısıyla, toplumun gelişmesi ve ilerlemesi amacıyla kadına, çocuğa, yaşlıya, engelliye toplumun bütün kesimlerine yönelen şiddet ve ayrımcılık içeren zihniyet, davranış kalıpları ile uygulamaların hiçbir alanda hissedilmediği güçlü kadın, güçlü çocuk, güçlü birey; güçlü aile ve toplum inşa etmek adına çalışmalarını yürüten Kurumumuz bundan sonra da aynı inanç ve azimle çalışmalarını yürütecektir.

Mehmet AKARCA

Kamu Başdenetçisi

© 2025 Kamu Denetçiliği Kurumu